Şeytan Köprüsü çok ürkütür insanı ilk etapta. Üzerine çıktığın taş köprünün kıyısından çekinerek uzatırsın boynunu. Hatıra olsun diye fotoğraf karelerine gidersin. Kar’ların eridiği döneme gelirseniz, suyun akışının sizi de götüreceğini düşünürsünüz.
Benim dönemimde tatsız bir olay bile yaşanmıştı Şeytan Köprüsü’nde. Burada kamp yapan bisikletli yabancı bir çift ile ilgili. Ancak söylemeliyim failleri yerli halktan birileri değil, aksine oldukça uzak bir şehirden gelen kendini bilmezlerdendi. Aksine Muradiye’lilerin buna tepki verdiklerini hatırlıyorum.
Köprü yaklaşık 15 metre uzunluğunda. 3 metre genişliğinde. Ancak belirteyim bu benim yaklaşık rakamlarım. Köprünün adına neden Şeytan Köprüsü denildiğini de kendi çapımda anlatayım. Ancak Van ve çevresinde bununla ilgili bir çok hikaye dinleyebilirsiniz. Tabi kesin bir kanı yok.
Köprünün geçişi çok dar olduğundan dolayı bir gün gelin alayının üzerinden geçerken konvoyun köprüden düşmesi ve bir çok ölümün olması sebebiyle Şeytan Köprüsü adının konulduğu belirtiliyor.
Yaklaşık 20 metre yüksekliğindeki köprü iki kayaya taşlar örülerek tutturulmuş. Yerli ve yabancı bir çok turiste ev sahipliği yapan köprünün altına inmek bana nasip olmadı. Yıllar sonra gittiğimde çektiğim fotoğraflar ekliyorum. Bir tanesi köprünün üzerinden tam aşağısını gösteriyor. Ama suyun çok azaldığı bir dönemde gittiğimden dolayı sizler fotoğraflarla o heyecanı yaşayamayabilirsiniz.
Şeytan Köprüsü’nden sonra anayola çok yakın bir mesafede Muradiye Şelalesi’ni ziyaret edersiniz. Hâlâ heyecan duyar, ürperirim. Bence görülmesi gereken en önemli yerlerden biri.
Fotoğraf ve bilgiler izin alınmadan kullanılamaz.
[SLGF id=12]
