Depresyon, anksiyete, bipolar bozukluk, evlilik veya aile danışmanlığı için bir profesyonel görüyor olsanız da bunun işe yarayıp yaramadığını anlamanız gerekebilir. Yüz yüze veya online terapi seanslarının işe yarayıp yaramadığını anlamak karmaşık olabilir ve ipuçları bazen belirsizdir. Terapi bir aspirin almak gibi çalışmaz, subjektif göründüğünde başarıyı ölçmek ve tanımlamak çok daha zor olabilir.
Peki, nasıl söylersin? Terapistin ilerleme kaydettiğini söylediği için mi? Belki bir seanstan sonra kendini daha iyi hissettiğin için işe yarıyordur. Daha az depresif, endişeli hissediyorsanız veya daha iyi iletişim kurarsanız nasıl olur?
Yüz yüze veya online terapi ciddi bir yatırım ve önemli bir çabadır. Bu nedenle, kiminle çalışmayı seçtiğinizi dikkatlice düşünmek çok önemlidir.
Yılların vermiş olduğu bilgi birikimi sayesinde İzmir psikolog ve psikoterapist hizmetleri sunan Nora psikoloji kliniği ile iletişime geçebilir ve terapistinizle dilerseniz yüz yüze dilerseniz online terapi hizmeti alarak sorunlarınızın çözüme kavuşmasını sağlayabilirsiniz.
Terapinin İşe Yaraması İçin Temel Atma
Terapistiniz sizi “anlayan”, derinlemesine anlaşıldığınızı hissettiren ama aynı zamanda size etkili bir şekilde meydan okuyan biri olmalıdır.
Ayrıca, sizi yargılamaması için terapistinize güvenmeniz gerekir. Terapistinizi sevmek önemlidir, çünkü onun hakkında iyi düşünmüyorsanız, onlarla konuşmak yardımcı olmayacaktır.
Aslında araştırmalar, terapi yoluyla değişip değişmemenizi etkileyen ana şeyin terapötik ittifakın kalitesi olduğunu gösteriyor. Terapistinize karşı açık sözlü olabilir misiniz? Onlara her şeyi anlatabilir misin? Terapistinize, özellikle de aynı fikirde olmayabileceklerini düşündüğünüz şeyleri söylemekten korkuyorsanız, terapi etkili olmayacaktır. “Yalnızca kendiniz olabildiğinizde işe yarar”.
Terapi Beklentilerinizi Belirleme
Terapideki ilerlemenin gizemle örtülmemesi gerekiyor. Tedavinin başlarında, danışan ve terapist, birlikte çalışmanızı yapılandıran SMART hedefleri (belirli, ölçülebilir, ulaşılabilir, ilgili ve zamana bağlı) belirlemelidir.
Hedefler, ilerlemeyi kontrol etmek için periyodik olarak gözden geçirilmeli ve tedavi planını yansıtacak şekilde revize edilmelidir.
Gerçek ilerleme danışanların her hafta terapistle geçirilen bir saatte değil, öğrendiklerini alıp farklı şeyler yapma fırsatı buldukları diğer tüm saatlerde gerçekleşir.
Terapi hedeflerinize bakmanın bir yolu, bundan altı hafta, altı ay veya altı yıl sonraki son seansınız olduğunu hayal etmektir. Farklı olan ne? Neyin değişmesini istediğinizi öğrendikten sonra, bu hedeflere gerçekten o yönde hareket eden bir şey olup olmadığına dair bir ölçüm olarak bakabilirsiniz.
Yüz Yüze veya Online Terapinin İşe Yaradığını Nasıl Anlarsınız?
Terapinin işe yarayıp yaramaması:
- Yaptığınız terapinin türüne
- Terapistinizi ne sıklıkta gördüğünüze
- Sorunları derinlemesine araştırıp araştırmadığınıza
- Yüzey seviyesinde kalmanıza
- Farkındalık, içgörü ve anlayış ölçütünüze de bağlı olabilir.
Değişime neden olan terapi genelde insanların düşündüğünden daha uzun sürebilir. Bazen birkaç seans büyük bir etki yaratabilse de kalıcı değişim çoğu için bir yıl ile 18 ay arasında bir zaman alır.
Bazen sıkıcı, bazen pek bir şey olmuyormuş gibi görünebilir, ancak bu zamanlarda çalışmak, gerçekten önemli olan işin daha derinlerine inmenizi sağlayabilir. Dahası, terapi bazen kendinizi daha iyi hissetmeden önce daha kötü hissetmenizi sağlar.
Uzmanlar, terapinin tavsiyeyle ilgili olmadığını söylüyor; neyin en otantik hissettirdiğini anlamanıza yardımcı olmakla ilgilidir.
Online terapi yapan psikologlar uzmandır ve amaçları öncelikli olarak içerisinde bulunduğunuz psikolojik durumdan kurtulmanızı sağlamaktır. Bundan dolayı onlarla konuşurken açık ve gerçekçi olmanız sizin iyiliğinize olacaktır.
Terapideki İlerlemenizi Nasıl Takip Edebilirsiniz?
Genel olarak, aradığınız türde bir değişiklik ve ilerleme yaşadığınızdan emin olmak için kendinize bazı sorular sorun ve evet yanıtı verirseniz, bunun anlamı şu olabilir:
- Daha mı umutlu hissediyorum?
- Seanslar arasında terapistimin “sesini” duyuyor muyum? Kendimi “Terapistim burada ne yapardı veya söylerdi” diye sorarken buluyor muyum? (Oturumlar akılda kalıcı ve faydalıdır.)
- Yeni düşünceler / şeyler hakkında farklı düşünüyor muyum? (Araçları ve başa çıkma mekanizmalarını öğreniyorsunuz.)
- Yeni riskler alıyor muyum? (Yeni varoluş biçimlerini dahil ediyorsunuz.)
- İlişkilerim düzeliyor mu? (Hayatınız gelişiyor.)
- Terapistimin bana “evet” demekten veya şefkatli bir kulak vermekten daha fazlasını yaptığını hissediyor muyum (Aranızda iyi bir eşleşme var.)
- Terapistim bana terapi dışında kullanmam için ilgili kaynakları ve teknikleri veriyor mu ve ben bunları kullanıyor muyum? (Güven, yatırım ve ilerleme gösterir.)
- Zorlu durumlarla karşılaştığımda artan esnekliğim ve geri dönme yeteneğim var mı? (Değişim için etkili bir ortam vardır.)
Unutulmaması gereken bir şey, terapi her seanstan sonra mutlaka kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlamaz. Bazen derin duygusal çalışma, sizi bitkin, ağlamaklı ve daha sonra tükenmiş hissettiren şeydir, ancak aynı zamanda kalıcı sonuçlar getiren şeydir.
Bazı uzmanlar, ” Depresyondaki bir danışan içine kapanmak yerine bir arkadaşını aradığında, endişeli danışanlar korkularıyla yüzleştiğinde ve kendi kendine ilaç tedavisi gören danışanlar duygularıyla ayık bir şekilde yüzleşecek kadar güçlü olduklarında ilerleme gerçekleşir” diyorlar.
Türkiye’nin en çok tercih edilen kliniklerinden olan İzmir psikolog / psikoterapi merkezi Nora Psikoloji kliniğine ulaşarak psikolojik sorunlarınızla ilgili destek alabilir ve bunları nasıl yöneteceğinizi öğrenebilirsiniz.
